Çocuğunuz oyun oynarken, videolar izlerken ya da sosyal medyada vakit geçirirken ne kadar süre harcadığını hiç düşündünüz mü?
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte çocukların ekranlarla olan ilişkisi giderek arttı ve hayatlarında önemli bir yer edindi. Telefon ve tablet, çocuklara oyun oynama, eğitici uygulamalarla öğrenme ve bilgiye hızlı erişme fırsatı sunuyor. Ancak aşırı ve kontrolsüz kullanımın olumsuz etkileri de göz ardı edilemez. Uzmanlar, ekran süresinin çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi üzerinde doğrudan etkisi olduğunu vurguluyor. Aşırı ekran kullanımı, fiziksel aktivitenin azalmasına ve buna bağlı obezite gibi sağlık sorunlarına yol açarken, göz sağlığını olumsuz etkiliyor. Ayrıca dikkat eksikliği, odaklanma sorunları ve sosyal becerilerde zayıflama gibi problemler de ortaya çıkabiliyor. Erken yaşta (0-3 yaş) tablet ve telefon kullanımının konuşma gelişimini geciktirebileceği, otizm ve benzeri gelişimsel bozukluk riskini artırabileceği araştırmalarla ortaya konuyor.
Amerikan Pediatri Akademisi, 2-5 yaş arası çocukların günlük ekran süresini 1 saat ile sınırlamayı, 6 yaş ve üzeri çocuklarda ise 1-2 saat olarak belirlemeyi öneriyor. Bu sınırlamalar, çocukların teknoloji bağımlılığı geliştirmesini önlerken, fiziksel ve sosyal gelişimlerini destekliyor. Ekran süresinin gün içine dengeli yayılması ve ebeveyn denetiminde olması ise büyük önem taşıyor.
Çocuklarımızı teknolojiyle tanıştırırken onları nasıl koruyabiliriz?
Ebeveynlerin bilinçli ve kontrollü yaklaşımı, çocukların hem kişisel hem de sosyal gelişimleri için kritik bir rol oynuyor. Telefon ve tablet, doğru kullanıldığında çocukların öğrenme ve gelişim süreçlerini destekleyen bir araç olabilir. Önemli olan, kullanım süresini sınırlamak, içeriği denetlemek ve çocukları aktif yaşamdan uzaklaştırmamaktır. Böylece teknoloji hem eğlenceli hem de güvenli bir araç hâline gelebilir.